باب:
الخطأ
والنسيان في
العتاقة
والطلاق ونحوه،
ولا عتاقة إلا
لوجه الله.
6. AZAT ETME ve BOŞAMA GİBİ KONULARDA HATA ETME VE UNUTMA
وقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (لكل
امرئ ما نوى). [ر:
54] ولا نية
للناسي
والمخطئ.
Köle azad etmek ancak Allah rızası için olur. Nebi s.a.v.
"Herkesin fiili kastına göre değerlendirilir" buyurmuştur. Unutanın
ve hata edenin ise kastı yoktur.
حدثنا
الحميدي:
حدثنا سفيان:
حدثنا مسعر،
عن قتادة، عن
زرارة بن
أوفى، عن أبي
هريرة رضي الله
عنه قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (إن الله
تجاوز لي عن
أمتي ما سوست
به صدورها، ما
لم تعمل أو تكلم).
[-2528-] Ebu Hureyre r.a.'den rivayet edildiğine göre: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem: "Hiç kuşkusuz Allah, yapılmadığı ve dile dökülmediği
sürece ümmetimin kalbinden geçirdiklerinden dolayı onları sorumlu tutmaz"
buyurmuştur.
Tekrar: 5269, 6664
حدثنا
محمد بن كثير،
عن سفيان:
حدثنا يحيى ين
سعيد، عن محمد
بن إبراهيم
التيمي، عن
علقمة بن وقاص
الليثي قال:
سمعت عمر بن
الخطاب رضي الله
عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال:
(الأعمال
بالنية،
ولامرئ ما نوى،
فمن كانت
هجرته إلى
الله ورسوله
فهجرته إلى
الله ورسوله،
ومن كانت
هجرته لدنيا
يصيبها، أو
امرأة
يتزوجها،
فهجرته إلى ما
هاجر إليه).
[-2529-] Ömer İbnü'l-Hattab r.a.'dan rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Ameller niyetlere göredir. Kişi için kastettiği şey vardır. Şu
halde kim Allah'a ve Resulü'ne hicret etmiş ise onun hicreti Allah ve Resulü'ne
olmuştur. Kim de dünyalık bir şeyelde etmek için veya bir kadınla evlenmek için
hicret etmiş ise o da hicret ettiği şeye hicret etmiş olur."
AÇIKLAMA: Azat etme, boşama vb. şarta bağlanan işlemler,
ancak kastedildikleri zaman geçerli olurlar. Buhari konu başlığı ile İmam
Malik'in "Hata ederek veya kastederek; hatırlayarak veya unutarak boşama
ve azat etme geçerli olur" görüşüne cevap vermiş görünmektedir. İmam
Malik'in bu görüşünü Maliki fakihlerinden birçok alim de kabul etmemiştir.
Başlıktaki "Köle azad etmek ancak Allah rızası için
olur." sözünün anlamı ile ilgili Hz. Ali'den nakledilen söz
"Boşama" bölümünde gelecektir. Bu hadis (niyet hadisi), çok önemli
bir hadistir.
Bazı alimler "Bu hadisin İslam'ın yarısı sayılması uygun
düşer" demişlerdir. Çünkü bir fiil,
ya kasıtla ve isteyerek olur veya kastetmeksizin olur. Kastetmeksizin olan fiil
ya hatadan, ya unutmadan ya da zorlamadan kaynaklanır. Bu kısma giren fiillerin
af alanında yer aldığı konusunda görüş birliği vardır. Ancak affedilen, bu
fiillerin günahı mıdır, hükmü müdür, yoksa her ikisi midir? Hadisten ilk
bakışta anlaşılan, sonuncudur. Öldürme gibi bunun dışında olan fiillerle ilgili
ise özel deliller vardır. Bu konu "Yeminler ve Adaklar" bölümünde
ayrıntılı olarak açıklanacaktır. (bkz.6689. Hadis)
"yapılmadığı veya dile dökülmediği sürece ... "
ifadesinin anlamı şudur: Kişinin içinden geçirdiği şeyler, türüne göre,
organlar tarafından işlenmediği veya dil ile söylenmediği sürece sorumluluk
yoktur. Kalpten geçirilen şey (vesvese), kişinin yapmaya karar vermediği ve
istem dışı düşündüğü, aklına gelen şeylerdir. Bundan dolayı alimler kalpten -
zihinden geçirme (hemm) ile kafaya koymayı (azim) birbirinden ayrı
tutmuşlardır. Nitekim "Kim bir iyilik yapmayı kalbinden geçirirse ...
" hadisinde bununla ilgili açıklama gelecektir. Bu itibarla hadis ile konu
başlığı arasındaki ilişki ortaya çıkar. Çünkü kalpten geçen şey, iyice
yerleşmediği sürece dikkate alınmaz. Hata eden ve unutan da böyledir. Bunların
düşünceleri geçerli değildir.